anasayfa   ½   tarihi   ½   ziyaretçi defteri   ½   forum   ½   foto galeri   ½   iletişim
 
Copyright © www.obayayla.com, 2008 Tüm Hakları Saklıdır.
Çeşitli bilgi kaynaklarına göre Olur, Tortum, İspir ilçeleri ile Erzincan, Tunceli, Iğdır, Kars ili civarında ve Doğu Anadolu'nun birçok yerinde bulunan koç heykelleri benzer özellikleri taşımaktadır. Hangi döneme ait olduğunu bilmediğimiz bu heykeller, Orta Asya Türk kültürünün Anadolu'ya uzantısının birer halkası olduğu sanılmaktadır.

Bölgede Urartular, Saba Türkleri, Medler, Persler, Makedonlar, Arsaklar, Romalılar, Bizanslar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular (1080) , Kıpçak Türkleri, Moğollar yaşamışlardır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde (  1530 lar ) Osmanlı boylarının eline geçmiştir.

Bazı kaynaklar bu heykellerin Kıpçak Türklerine ait olduğunu, birçok kaynaksa Karakoyunlu ve Akkoyunlu' lara ait olup, XIV. Yüzyıldan kalma olduğunu iddia edilmektedir.    

Obayayla köyü ve civarındaki kalıntıların incelenmesi, rus işgali yıllarını hatırlayan dedelerimizin bizlere aktardıkları, yöredeki tarihi hareketleri bir araya getirip, gördüklerimizi de ilave ederek son 150 yıllık tarihimizi şöyle anlatabiliriz.

Köyün arazi ve meralarının bulunduğu ve kış ayları köyün olduğu yere nazaran daha sıcak ve kuzey rüzgârlarına kapalı olan Damlıca, Kışla su boyuca, Çalgan, Aktaşlar, Ortalık köy mevkilerinde birçok yerde arazilerin yanı başında ev ve ahır yıkıntılarına rastlanmaktadır. Bunlardan birkaçının ise faal olarak yakın tarihlere kadar geldiğini ve kullanıldığını bilmekteyiz.

Hayvancılıkla geçimini sağlayan yöre insanı 1850 li yıllarda ataerkil aileler halinde her oba kendi arazisi başında yerleşkesini kurarak yaşamlarını sürdürmüşler. Yazları buralarda otlakların kuruması nedeniyle şimdiki köyün yerini yayla olarak kullanarak obalar bir araya gelirlermiş. Bu obalardan bazılarının 1859-1864 yıllarında Kafkaslardan zorla sürgün edilen Ahıska Türklerinden olup, Ardahan-Oltu yoluyla iç Anadolu ya kadar giden kafilelerden yoluna devam edemeyip, bu vadilerde kalanlardan olduğu söylenmektedir.

Yayladaki bir araya gelmeler neticesinde sosyal bağların kurularak ilerlemesi, Bina yapımında kullanılan yontulabilir taş ocaklarının ve orman ürünlerinin bolluğu, su kaynaklarının varlığı zamanla burada yerleşik düzeni zorunlu kılmıştır.

1878 Rus işgali sırasında Köyde bir Rus birliğinin konuşlandığı ve şimdiki okulun 200-250 metre kuzeyinde bir karakol binası inşa ettikleri bilinmektedir. Bu bina takriben 1940-1960 lı yıllarda İlkokul olarak kullanılmıştır. Köy Rusça olan "Tecirek" ismini işgal yıllarında aldığı sanılmaktadır. 

Köy halkı her ne kadar Rus işgali altında kalsada yöredeki diğer ermeni işgalinde kalan köyler gibi zulüm ve işkencelere maruz kalmamıştır. Gedik mevkiinin köye bakan yamacını atış poligonu olarak kullandıkları anlatılmakla, çocukluğumda oynamak için buradan mermi çekirdeği toplamam doğruluğunu teyit etmektedir. Bölgedeki işgalin devam etmesine rağmen bir ara Rus birliğinin köyden çekildiği ve yaşamlarının normale döndüğü, 1916 yılında köyü yeniden işgal ederek Sait Ağanın (Özmen' lerin dedeleri) çevriğinde (Etrafı kapalı bahçe) karargâh kurdukları dinlediklerim arasındadır. 1917 yılında Bolşevik ihtilalı nedeniyle Rusların geri çekilmesiyle işgal sona ermiştir. Yörede baskı ve zulümlerini sürdüren Ermeni çetelerinin her an gelebileceği tedirginliğini yaşayan köy halkı 25 Mart 1918 Oltu' nun kurtuluşu ile rahat bir nefes alabilmiştir.

       İlkokul olarak kullanılan Rus karakol binası eski ve uygun olmadığından yıkılmış, İki veya üç yıl öğretime boş olan evlerde devam edilmiştir. Mevcut İlkokul binası 1960 - 1961 öğretim yılında hizmete açılmıştır. O yılda ilkokula başlamıştım, hayat bilgisi dersinde köyümüzün 125 hane, nüfusunun 500 civarında olduğu hafızamda yer etmiştir. Öğretmenimiz tarafından bir derste    " Çocuklar köyünüzün ismi bundan sonra OBAYAYLA dır " dediğini çok iyi hatırlamaktayım.

       Köydeki Tarım ve hayvancılığın ilkel usullerle yapılması, topraklarının kıraç ve verimsiz olması, başka iş sahasının bulunmaması dışarıya göçü zorunlu kılmıştır. 1960 lı yıllarda başlayan göç kısa zamanda köyün boşalmasına neden olmuştur. Köy halkının ülkenin her yanına dağıldığı, büyük şehirlerin birçoğunda nice 125 haneler oluştuğu tahmin edilmektedir. Köyümüz 2007 verilerine göre 152 yaşlı nüfusa düşmüştür.


                               
Kaynak:
Erzurum tarihi
Oltu tarihi
Ahıska Türklerinin dramı
www medeniyetimiz.com        
Bölge il,ilçe ve köylerin web siteleri        

Ahmet YILDIRIMLI

                                                       OBAYAYLA' NIN TARİHİ


        Araştırılan, tarih ile ilgili kitap, dergi, ansiklopedi, web siteleri ve diğer bilgi kaynaklarında, Obayayla veya ( Tecirek ) ismine ayrıca yer verilmediği görülmektedir. Bundan da Obayayla köyünün yöreden farklı bir tarihi olmadığı anlaşılmaktadır. İlçemiz Oltu' nun ve komşu köylerin geçirdiği aynı tarihi evreleri geçirdiği kanaati hâsıl olmaktadır.

       Köyümüz civarındaki tarihi kalıntılardan yola çıkarak. Kaleboynu mevkiinde topraktan çıkan çanak çömlek parçaları, koyu yeşil renkli cam parçaları, yol kenarında ve derede bulunan 1 adet deve, 5 adet koç heykeli, mezar kalıntıları ve bina temelleri burasının eski bir kültürün yaşam alanı olduğunu göstermektedir.